Bir insanın medyum sevilmesindeki en büyük etken o kişinin topluma olan genel faydasıyla doğru orantılıdır. Her kesimin sevgi ve saygısını kazanmak ise yüksek bir alçak gönüllük ve kibirden arınmakla olabilir. Bu arınma doğuştan gelen büyük bir bilgeliğin şuuru ve insana olan güvenin meyvesidir. Edirne’den Ardahan’a kadar her karış ülke toprağında sevenleri ve sayanları bulunan Medyum Güldeste asla kalp kırmayan ve her zaman umut veren bir kişiliktedir. Ancak sevdiklerinin ve medyumluk geleneğinin aleyhinde oluşabilecek bir durumda ise kasırgalar koparabilecek bir hiddetin merkezi olabilecek konumdadır

Sayılarını bile tutamayacağımız insanın derdine çare olmuştur. En basit cinlenme olaylarından en kara büyülere kadar hem çözerek hem de yapabilme kabiliyetinde ki dehasıyla ışıklar saçarak yoluna devam etmektedir. Medyumluğun her zaman için iyi yönü olduğunu vurgulayan Medyum Güldeste Hocamız, kişilerin tercihleri doğanın içinde emanetçi olan insanın kaderine etki eder der. Bundan kastın ise büyü yapmak ve bozmak arasında bir fark olmadığını, bunda yalnızca tüccarların fark görebileceğini ve insanları dini bazı terimler ile korkuttuklarını da söylemekte fayda vardır.

Yıllar boyunca her görüşten, din ve ırktan insanın her türlü sorununa çare olan ve her kültürün kendi değer yargılarıyla hareket ettiğini belirten Medyum Güldeste Hoca, medyumun istenileni yapmasının bu kadim sözleşmenin gereği olduğunu yargılamanın ise medyumlara ait olmadığının da altını çizmektedir. Her türlü büyü ve sihrin aslında öz olarak tek bir yola çıktığının bilincinde olunması gerekmektedir. Doğa üstü güçlerin ve cinlerin ise hizmetkarı ya da efendisi değil, onların hepsinden güçlü bir gizemin efendisi olmaktır medyumluk. Bu yüzdendir ki Medyum Güldeste, toplumun her kesiminden kabul gören ve saygıyı da hak eden büyük bir medyum olduğunu ispatlamıştır.